Yakınma
Yakınma, Mazeret ve TembellikYazılması ne kadar kolay üç kavram değil mi?Her biri tek başına bile geniş anlam ifade ediyor. Hem de çok anlam ifade ediyor. Çünkü ilk akla getirilen mana, olumsuz bir duruş ve istenmedik bir yaşam.
Yakınma, Mazeret ve Tembellik
Yazılması ne kadar kolay üç kavram değil mi?
Her biri tek başına bile geniş anlam ifade ediyor.
Hem de çok anlam ifade ediyor.
Çünkü ilk akla getirilen mana, olumsuz bir duruş ve istenmedik bir yaşam.
Yaşantımızda ki bu üç kelimenin anlamı oldukça önemlidir.
Bu üç kelime yaşayışımızı birinci derecede etkiler.
Bu üç manayı sıkça telaffuz edersek, hayatımız olumsuz yönde etkilenir.
İstenmedik bir yaşam, bizi girdabına alır.
Bu üç kavram içinde döner dururuz.
Bir bakıma suya atılan söğüt dalı gibi, mazeretin, yakınmanın ve tembelliğin içerisinde sürüklenip dururuz.
Kimi insanımız tembelliği sabırla karıştırır.
Bu insanın kendini kandırmasıdır.
Dik durmak gerek.
Claude der ki; “Hayat bisiklete binmek gibidir.
Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz.”
O zaman yaşamda dik durmak zorundayız.
Hayatın içinde her yaş grubunda yapabileceğimiz bir uğraş mutlaka vardır.
Önemli olan o uğraşın içerisine girebilmektir.
Yakınmakla ilgili söylenecek söz çoktur.
Binlercesini duymuşunuzdur.
Kişi çoğu zaman bu zor, erişilmez, çıkışı yok veya beni aşar.
Bunlar en bildiklerimiz.
Bir Türk Atasözümüz şu şekilde.
Devekuşu yüke gelince “Kuşum”,uçmaya gelince “Deveyim” der.
Her işe bir mazeret bulma tembelliğin ta kendisidir.
Yine bir Türk Atasözünde;
“Tembele kapını ört demişler, yel eser örter demiş.”
Çalışmak hayatımızın vazgeçilmezidir.
Bizi hayata bağlayan en önemli uğraşımızdır.
Üretken olmak, üretebilmek ve ben yaptım diyebilmek ne kadar anlamlıdır.
Yaşamımızda ne iş yaparsak yapalım, en mükemmelini biz yapalım.
Hiçbir zaman, çalışmamak için mazeret bulmaya uğraşmayalım.
Frank Laubach bir konuşmasında; lütfen çok çalışın diye haykırıyor.
Her işe olumsuz yaklaşmak doğru olan mı?
İşe başlamak için neler yapman gerek?
Bunu nerede nasıl yapmalı?
Kiminle nasıl nereden başlamalı?
Bu gayretimiz de yardım alabileceğimiz kimlerdir?
Elde bulunanlarımız nelerdir?
Bu amaca inanmak çok önemli değil mi?
Plan yapmak gereksiz mi?
Yeteneklerimizi kullanmak gerekmez mi?
Kapıları aralamak gerekmez mi?
Hedeflerimiz nedir?
Tercihler doğru mu?
Boşa kürek çekmemek bizim için lüks değil mi?
İyi bir analiz gerekmez mi?
Araştırmalarımız yeterli mi?
Söylemekle bitmez ön hazırlıklarımız nelerdir?
Yoksa baştaki üç kavrama dönmemiz gerekir mi?
Ne diyelim Karagözlüm;
Güneşi gözden kaçırdım diye ağlarsak, gece karanlığında yıldızları göremeyiz.
Mutlu güzel bir yaşam için, lütfen mazereti ve yakınmayı bir kenara bırakın.
Bu Haberi Beğendin Mi?
5 kişiden 5 kişi beğendiSen de yorumunu yaz!
E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *Haftanın Özeti
Son dakika haberleri, resimler, videolar ve özel röportajlar





