Kocaeli Haberleri Kocaeli Son Dakika

Kocaeli'nin Nabzını Tutan Site Kocaeliparaf.com'a Hoşgeldiniz. Kocaeli'in Güçlü Sesi, Kocaeli Haber, Kocaeli Haberleri, Kocaeli Yerel Haberleri

Kocaeli Paraf Haber Sitesi

Kemalpaşa Mh. Cumhuriyet Cd. Petan İşhanı Kat: 5 No:30 İzmit, Kocaeli
sennuruzan@gmail.com

Prof. Dr. Akdağ: Kentsel Dönüşüm Mevzuatı Daha Katı Olmalı!

Afet yönetimi ve bu dönemlerde sağlık hizmetleri kongresine katılan Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Mevcut mevzuat kentsel dönüşümle alakalı vatandaşa bazı haklar veriyor.

Prof. Dr. Akdağ: Kentsel Dönüşüm Mevzuatı Daha Katı Olmalı!

Afet yönetimi ve bu dönemlerde sağlık hizmetleri kongresine katılan Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Mevcut mevzuat kentsel dönüşümle alakalı vatandaşa bazı haklar veriyor. Bu husustaki mevzuatın çok daha katı olması gerektiği kanaatindeyim” dedi.

USKAF-8 (Sağlıkta Kalite Forumları) Afet Yönetimi ve Afet Dönemlerinde Sağlık Hizmetleri Kongresi, başladı. Kocaeli Kongre Merkezi’nde başlayan programa; Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Vali Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, İl Sağlık Müdürü Yüksel Pehlevan, KOTO Başkanı Necmi Bulut, Kocaeli İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ali Akgün ile üniversite rektörleri, arama kurtarma ekipleri, sağlık çalışanları, KOÜ tıbbi sekreterlik ve tıbbi dokümanlık bölümü öğrencileri, oda ve dernek temsilcileri katıldı. Kongrenin açılış paneli ulusal afet yönetim stratejileri ve 6 Şubat deneyimleri olarak yapıldı. Kongre yarın tamamlanacak.

OKAY MEMİŞ KATILAMADI

Saygı duruşunun ardından okunan İstiklal Marşı’nın akabinde 6 Şubat depremleriyle beraber Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da 20 günde inşa ettiği hastanenin videosu katılımcılarla paylaşıldı. Ardından Kocaeli Üniversitesi2nin de deprem bölgesine yaptığı yardımlar slaytlar eşliğinde anlatıldı. Kongrenin açılış panelinin moderatörlüğü görevini KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk üstlenirken panelin konuşmacıları Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Vali Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın oldu. Eski Vali Okay Memiş ise Zonguldak’ta geminin batması sonucu yaşanan faciayı koordine etmek üzere bölgeye gittiği için programa katılamadı.

CANTÜRK: TIBBİ AÇIDAN ÇOK BÜYÜĞÜZ

Moderatör Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, yaptığı konuşmada “Bu yıl 8 düzenlediğimiz bu aktivitenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 6 Şubat’ta depremi yaşadıktan sonra 85 milyon asrın felaketini yüreğinde hissetti. Türkiye büyük bir acıya uyandı. 50 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Bölgeye ve oradaki vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Afet denince aklımıza deprem geliyor ama deprem afetlerin yüzde 10’unu oluşturuyor. Bu tür afetlerde sağlık hizmetlerini koordine etmek çok önemli. Beklenen Marmara Depremini göz önüne aldığımızda ilimiz, bu anlamda bir üs olacağı bir gerçektir. Sağlık personeli toplumun korunması ve güçlendirilmesi açısından büyük önem teşkil ediyor. Öğrencilerimiz ve personelimizi afet yönetimi açısından yetiştirilmesi için bir iniyisatif başlattık. Kocaeli, tıbbi açıdan büyük bir güce sahiptir ve büyük bir güçtür” dedi.

VALİ YAVUZ: ŞEHRİN İÇİNE GİRDİKÇE ACIYI GÖRDÜK

Pandemi ve 6 Şubat depremlerinde çok yoğun bir mesai sergileyen Vali Yavuz, Kahramanmaraş’ta saha tecrübelerini paylaşarak “Bölge valileri emniyet ve jandarma komutanları ile göç müdürlerini ilimizde ağırlayacağım. Sayın Bakanımdan özür dileyerek ilk sözü ben alıyorum. Yüzyılın felaketi olarka nitelendirebileceğimiz bir felaket. O gün yaşadığımız acıyı tarif etmemiz mümkün değil. Ben küçük kıyamet olarak nitelendiriyorum. Yaklaşık 13 saatlik zorlu hava koşullarında saat 24.00’te Kahramanmaraş’a ulaştık. Şehre girerken henüz büyük bir hasar olacağını düşünmemiştik. Ancak şehrin içine girdikçe zifiri bir karanlık, yıkılan binalar ve hayaller… Afet koordinasyon merkezine girdik ve yetkililerle sahaya indik. Enkazların başındaki çalışmaları doğru yöneldik” dedi.

‘BEDENİMİZ UYUŞMUŞTU AMA HİSSETMİYORDUK’

Sözlerini sürdüren Vali Yavuz, “Elimizin ayağımızın yüzümüzün uyuştuğu ama acıdan bir şey hissedemediğimiz bir duyguyla herkese ulaşamamanın verdiği burukluk da vardı. 7 bin bina yıkılmıştı. Yavaş ve dikkatli hareket etme zorunluluğu vardı. Çadırların bir an önce kurulması insanlara sıcak bir çorba verilmesi gibi birçok şeyi bir arada düşünüyoruz. İlk gün gelen yardımların tasnif edilip dağıtılmasından, yemeklerin dağıtılmasına, ekiplerin sahaya yerleştirilmesi gibi birçok alanı koordine ettik. Her geçen dakika hem seviniyorduk hayatını kaybedenlerin sayısı arttıkça derin bir üzüntü içimizi kaplıyordu. Toz duman içinde herkes çalışıyordu” şeklinde konuştu.

‘KOCAELİ YARDIMIN NASIL YAPILACAĞINI GÖSTERDİ’

Düzce depremini de hatırlatan Yavuz, “Düzce depremini görmüş ve orada çalışmış biri olarak bu depremde Türkiye Cumhuriyetinin, çok büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini, kullandığı araç ve teçhizattan personelin eğitimine kadar çok büyük bir yol aldığını belirtmek istiyorum. Maraş, Hatay ve diğer iller için müthiş bir organizasyon yaptık. Yardım nasıl yapılır sorusunun cevabını veren en iyi illerden biri Kocaeli’dir. 500 bin gıda paketi bölgeye gönderildi. Bölgedeki en büyük zorluğumuz arama kurtarma dışında yardım faaliyetlerinin ulaştırılmasıydı. Tasnif edilmemiş hiçbir malzeme bölgeye gönderilmemelidir. Devletin tüm kurumlarıyla sahada olduğunu can kayıplarına rağmen başarılı bir süreci ortaya koyduğunu ifade edebilirim” dedi.

‘BİNALARIMIZI İYİ YAPMIYORUZ’

Vali Yavuz son olarak “Tabi bunları yaparken bazı şeyleri de eksik yapıyoruz. Neyi eksik yapıyoruz? Binalarımızı iyi yapmıyoruz. İyi yaptığımız şeyleri konuşalım. Kocaeli 2 milyarı aşan kayıtlı bağış gönderen bir şehir. Bölgeye toplamda 3 milyar TL’yi aşan katkı sunmuştur. Allah bir daha bizi böyle afetlerle yüzleştirmesin. Olağanüstü dönemlerdeki kapasitemizi olağan dönemlere yaysak sanırım dünya üzerinde bizden güçlü devlet olmaz. Rahat bizi rehavete sürüklüyor. Bizi zinde tutacak uyarılara sanırım ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

‘YETKİNLİĞİMİZİ ARTIRMALIYIZ’

Endüstriyel felaketlere karşı şehrimizin dinamiklerini harekete geçirme konusunu da paylaşan Vali Yavuz, “Şehrimiz kimya sanayisinin yüzde 27’sini barındıran önemli bir petrokimya şehri. Şehrimizde il afet planı yaparken depremselliği ve endüstriyel kazaları da gündemimize aldık. Bu nedenle endüstriyel kazalar nelerdir olduğunda neler yapılmalıdır. Konuyla ilgili enstitü kurulabilir mi, diğer dünya şehirlerine destek olabilir mi diye kafa yoruyoruz. Kurumsal kapasitemizi artırmamız, riskleri tartışmamız, yetkinleri artırmamız gerekiyor. Yetkinliğimizi artıracak bize danışmanlık hizmeti yapabilecek hadiseleri de çözmeliyiz” ifadelerini kullandı.

AKDAĞ: UMKE’Yİ 81 İLDE ÖRGÜTLEDİK

Vali Yavuz’un ardından konuşan Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ, “Biraz kalıpların dışında düşünmek lazım. Böyle düşünürsek yeni şeyler ortaya koyabiliriz. Rahmetli babamın bir sözü vardı: Her şey akla muhtaç akıl da tecrübeye muhtaç derdi. Tecrübe gerçekten önemli ama bizi dondurmamalı. Ulusal medikal kurtarma ekipleri (UMKE) 2004 yılında benim bakanlığım döneminde kuruldu. Kurulumunda Kocaelili bir milletvekili arkadaşımız Dr. Nevzat Doğan’ın da çok büyük çabaları var. UMKE gönüllüleri sağlık çalışanlarının bordo berelileridir. UMKE’yi 81 ilde çok kolay örgütledik. 15 bin kişiyi sadece bu iş için istihdam etseniz çok zor olurdu. UMKE gönülleriyle beraber çadırda da yattık. Ruh zenginlikleri çok fazla. Onarı çok iyi eğitiyoruz” dedi.

‘AFET ÖNCESİNDE DAHA İYİ OLABİLİRİZ’

UMKE’nin kurulma aşamasından da söz eden Akdağ, “2003 Mayıs depreminde bu ihtiyacı gördüm. Herkes koşturuyor ama daha organize bir şeye ihtiyacımız var demiştik. UMKE’nin varlığının 2011 Van depreminde çok kıymetli olduğunu gördük. Hiçbir afette sağlık personelinin oraya yetişmediğini duymamışsınızdır. Dünyada buna benzer bir organizasyon olduğunu hiç zannetmiyorum. Sağlık Bakanlığı UMKE ATAK uygulamasını gerçekleştiriyor. Sağlık personelinin ayrıca arama kurtarma ekibi olarak yetiştirilmesini sağlayacak. Bu UMKE’ye ilave bir yük getirecek ama bence değer. Afet dediğimizde en önemli konunun deprem olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. UMKE müdahalede oldukça iyi, iyileştirmede de dünyada en iyi ülkelerden biriyiz. Ama öncesiyle ilgili yapabileceklerimizi henüz yapabilmiş değiliz. Güzel mesafe kat ettik ama yeterli değil” dedi.

‘DÖNÜŞÜM MEVZUATI DAHA KATI OLMALI’

12 milyon kişiye eğitim vermişiz. Afet okuryazarlığının çok geliştirilmesi gerekiyor. Yaptığımızı eğitimin ne kadar kalıcı olduğunu ölçmedik bu yüzden eğitimleri tekrarlamamız gerekiyor. Japonya’nın inanılmaz bir depreme bilinci var. 47 bin gönüllümüz var. Deprem okuryazarlığını kağıt üstünde olmaktan kurtarmalıyız. Farkındalığı artırmak için yaptığımız işlemlerin basında yer almasını yeterli bulmamalıyız. Mutlaka yaptıklarımız ölçmeliyiz. 21 yıllık iktidarımızda depreme dayanıklı yapılarda büyük yol aldık. Mevcut mevzuat kentsel dönüşümle alakalı vatandaşa bazı haklar veriyor. Bu husustaki mevzuatın çok daha katı olması gerektiği kanaatindeyim. Depreme dayanıklı olmayan yapıların süratle dönüşmesini sağlayacak mevzuata dönüşmeli” dedi.

'MAHALLELERDE GÖNÜLLÜLER BELİRLENMELİ’

Kentsel dönüşüm konusuna iyice eğilmemiz gerektiğini belirten Akdağ, “Devletin merkezi bütçesinden ayrılacak bütçe payları hatırı sayılır biçimde belirlenmeli. Her şehrin bir planı olmalı. Çevre Bakanlığı kesinlikle ortak davranmalı. Belediyeleri, merkezi hükümette zorlayacak daha katı kanunlara ihtiyacımız var. Kentsel dönüşüm dediğimiz zaman bir tek noktaya odaklanmalıyız o da depreme dayanıksız binaların dönüştürülmesidir. Semt ve mahalle bazlı kurtarma gönüllülüğü oluşturmamız gerekiyor. Depremde ilk 48 saat çok hassas. Mutlaka gönüllü ve yerinden müdahaleyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sismik izolatörlü hastaneler çok önemli.  Bu tip hastanenin ilk örneği Kocaeli Üniversitesi Hastanesidir” dedi.

‘CAMİLER TOPLANMA ALANI OLMALI’

Akdağ son olarak “1. derecede toplanma alanları camiler ve bahçeleri olmalıdır yanında okular, spor salonları ve yurtlar olabilir. Neden cami bahçeleri çünkü geniş. Camilerin hemen hepsi çok temiz yerler. Halıları yatmaya müsait. Ama bir şartla bütün camiler depremde hasar görmeyecek şekilde inşa edilmesi değilse güçlendirilmeli. 20 senedir binaları dönüştürüyoruz ama daha çok konut var. Ama dönüştürülen cami sayısı, bunun çok altında ve her mahallede cami var. Adıyaman’da camileri barınma yeri olarak seçelim dediğimizde ancak 30’unun içine girilebildi. Ufak hasar da olsa kimse kapalı binanın içine giremiyor. Camilerde yeteri kadar kadın ve erkek tuvaleti olacak. Afetlerde kullanılmak üzere banyosu olacak. Su tankı, jeneratör ve konteyner olacak içinde kurtarma malzemesi, gıda, ilaç bulunacak. ilk iki gün kimsenin devlet nerede dememesi lazım” diyerek sözlerini tamamladı.

BÜYÜKAKIN: DEVLET AKLIYLA ÇALIŞMALIYIZ

Son olarak konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 6 Şubat depremlerindeki tecrübesini anlatarak “Her vaka bizler için örnek teşkil ediyor. Bir organizasyonun yapma becerisiyle alakalı birçok ders çıkar buradan. Hatay’da güzel bir hastane yaptık. Acil durumlarda her şey ihtiyaç haline gelir. Afetlerde önceden yapılacak işler, anında yapılacak işler ve sonrasında yapılacak işler koordine edilmeli. Deprem bölgesine bir yük olarak gitmememiz lazım, küçük mobil bir belediye kuralım dedik.  Afet durularında sayısı problemlerle karşı karşıya kalırsınız bu yüzden devlet aklıyla çalışmak çok önemlidir. Sivil toplum örgütlerinin sürece dahil etmenin ilgili kurumlarla yardımlaşmanın faydası var” şeklinde konuştu.

Bu Haberi Beğendin Mi?
0 kişiden 0 kişi beğendi

Sen de yorumunu yaz!

E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *