Kenz!

Kenz; İhtiyaç dışı mal!

Kenz; Zekatı verilmemiş mal!

Zekat; Allah’ın emri!

Kur'an'da zekât kelimesi otuz âyette mârife olarak geçer ve bunların yirmi yedisinde namazla birlikte zikredilir.

Ne okuduğumuzu ne konuştuğumuzu bilsek aslında!

Neyse…

***

Sadece Müslümanlar zekatını hakkı ile verse dünyada yok yoksul kalmayabilir!

Müslüman ülkelerdeki gayri safi milli hasılanın %80’i genelde ilk %2 nin bilemedin 3’ün 5’in serveti!

Düşünsenize Türkiye’de ki zengin Müslümanların zekatını hakkı ile verdiğini!

Üstüne, Kuveytli, Bahreynli, Suud’lu, katarlıların zekatlarını düşün!!!

57 tane “Müselman” ülkenin zenginlerini say say bitmez!

Neyse 2 …

***

Tevbe 34; Ey iman edenler! Bilin ki Yahudi ve Hristiyan din adamlarının birçoğu halkın mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele!

Bu ayet 1438 yıl önce indi, o zaman Yahudi ve Hristiyan din adamları sapıtmıştı onlar üzerinden uyarı geldi, varın bu zamanda ki bizi siz düşünün!

Müslüman din adamlarını demiyorum bile, bir zamanlar Arapça bilmeyeni diyanet başkanı yapmıştık!

-      Kenz mi? ilk kez duydum dese ne diyeceğiz!

Haklı bile olabilir(!)

***

Tevbe 35; O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı!

Tadın!

Allah özetle yığmayın diyor!

Bu gün buldum bu gün yerim hak kerimdir yarına “çoğunlukla Alevi ve roman vatandaşlarımızdan duyduğum erdemli bir söz”

Hakka güvendiklerini gösteren bir yaşam biçimi!

Bir Sünni olarak ben de biriktirmeyi sevenlerdenim, gerçi sünniliğim imam hanefi’den çok muaviye öğretilerine benziyor ya neyse!

***

Demem o ki Kuran-ı kerim meali okudukça ne kadar uzak olduğumuzu daha net anlıyoruz!

Belki de meali az okuduğumuzdan!

Öyle, büyük örneklere de gerek yok, araba sürmemiz, park etmemiz bile bizim ne durumda olduğumuzu gösteriyor, adam sapaktan dönene yol vermemek için kasise yavaşlayarak değil hızlanarak giriyor, 2 -3 arabalık yere arabasını bırakıp üstüne numara da bırakmadan çekip gidiyor!

Sorsan! Müslüman, Vatansever, Atatürkçü bir insan!

Sorsan öyle, baksan öyle değil!

***

Öyle büyük örneklere gerçekten gerek yok, sumud filosu ile gazzeye gidip dönen müslüman olmayanların üzüntülü konuşmalarına isyanlarına bilinç ve şuur durumlarına bir bak, bir de bizim bekir ile ikbal’in 32 dişini ve komik anılarına bak!

Dini jargonlar ve birbirlerine iltifatlar arasında!

Yaşadıkları birkaç günü öyle güzel dramatize ediyorlar ki, takipçi sayılarının artmaması, çokça proje ve konferans teklifi almamaları şaşırtıcı olur!!!

***

10-15 gün önce bizim Kocaeli’nde yaptığımız mitinge de gelmişti bir profesyönel tiyatrocu sunucu, üzülerek izlemiştim birkaç metre uzağından, Allah’tan Kur’an okuyan, dua eden ve bildiriyi okuyan 3 kıymetli mümin vardı da, okudukları söyledikleri üzüntümüzü meramımızı anlattı elhamdülillah!

Yani demem o ki, bazı şeyler bu ara çok ağırıma gidiyor!

Aslında başka ülkelere benim de gidesim var da, gittiğim yere beni ve bizi götürüp oraları da buralara benzetirim endişemden vaz geçiyorum hep!

Öyle ya!

Buralar da gelmek istediğimiz coğrafyalardı bir zamanlar, biz burada değilken!!!

Başta yönetenler ve siyasetçiler olmak üzere “kendimiz dışında” herkesi suçlamaktan, eleştirmekten, düzeltmeye çalışmaktan “kendimizi” çok ihmal ettik.

Farkındaysanız biz büyüdük çoğaldık ve daha fazla kirlendi dünya!

Sürç-ü lisan ettiysem yine hamd ola.