Tatlı Konuşmak Sanattır...!
Sıradan bir gündü. Şehirler arası otobus terminalinde bir cafede en sadesinden kahvemizi yudumlarken bir bağırma çağırma sesiyle irkildik.

Gökben Dinler
Köşe Yazarı

Sıradan bir gündü...
Şehirler arası otobus terminalinde bir cafede en sadesinden kahvemizi yudumlarken bir bağırma çağırma sesiyle irkildik.
Canım ülkem de her çevrede zaman zaman bu tarz olaylara şahitlik etmişliğim merak edip konuyu yakından incelemeye almışlığım olmuştur.
Kendi yaşam alanımda iken, normal dışı bir korna sesi bile duysam herkes gibi cama balkona çıkıp olayı araştırmaya başlayanlardanım açıkçası.
Sosyal alanlar da denk geldiğim her konuda bir fikri olan terslemeyi, kalp kırmayı, hadsizliği hakkı sanan ve sürekli parazit yapan insanlarla çok karşılaşmışlığım vardı da; Otobüsünü her türlü anonsa rağmen kaçırmış yaşlı bir teyze’ye “Kulağın duymuyorsa evinde otur” diyen bir görevliye ilk.
Cevaba alınan yaşlı teyzemizde susmadı..
Tabi bastı feryadı sonrası duyan duymayan toplaşmalar benim gibi olay yeri inceleme derken zar zor yatıştı ortalık.
Diyeceğim o ki ;
Konuşmak ile konuşmayı bilmek arasında çok ince bir çizgi vardır.
Bununla ilgili birçok atasözü de sayabiliriz.
Eskiler de yeniler de kısacası kendini bilen herkesin önceliği olmuştur bu konu.
İyi bir konuşmacı olmaktan toplumlara hitap etmekten bahsetmiyorum .
Gündelik hayatlarımızdan bahsediyorum.
Yani eşiniz, çocuğunuz, iş arkadaşınız, dostunuz, markettekikasiyer, pazardaki satıcı, bankadaki görevli....
Mesleğiniz, eğitiminiz yaşınız cinsiyetiniz her ne olursa olsun kurduğumuz iletişimlerden bahsediyorum.
Tatlı dil şu sürüngen ailesinden olan yılanı bile deliğinden çıkartabiliyorsa eğer!
Nedir?
Bu bizim toplumumuzda ki agresif haller,
Yüksek sesler,
Klişe olmuş anlamını söyleyenin bile bilmediği küfürler...
Nedir bu gürültü kirliliği?
Sözlerinde tatlı dil olan insanlar zor kullanarak dahi yapılamayacak şeyleri pozitif kelimelerle yapabileceğine inananlardanım.
İnsanlar arasında ileşim kurmada en önemli faktör tatlı dildir.
İnsanlar konuşarak anlaşır fakat bu yeterli değildir.
Tatlı dil samimiyet iyi niyetli düşünmek kadar zarif ne var ki hayatta ?
Üstelik çokta zor değil bunu başarmak!
Gündelik hayatta birçok şeyle meşgul oluyoruz.
Ruh hallerimiz sürekli dalgalanırken...
Çağın hastalığı stresle başetmeye çalışırken bile...
illede nezaket derim, sözünü ölç tart derim.
Samimi bir gülümseme,
Ses tonunun doğru ayarlanması,
Kelimeleri düzgün seçebilmek,
Hem kendimize hem de karşımızdakine bir çok faydası vardır aslında.
Tabi karşınızdaki insanlarında yaklaşımı çok önemli!
Emir kipi kullanmak yerine rica etmenin,
Teşekkür etmeyi küçümsemeyen,
Özür dilemekten erinmeyen,
İyi bir gün dilemenin erdem olduğunun farkındalığını anlamış olabilmek bu kadar zor olmamalı!
Empati kurmanın...
İnsan hayatına saygılı olmanın anlam ve önemini bilen,
HUZUR dolu toplumlar dileyerek...
Yazımı Mevlana’nın bir sözüyle noktalıyorum
Sevgiler ;)
Ey dilim!
Sen benim hem servetimsin
Hem felaketim...
Beni bahtiyar edende
Sensin!
Berbat edende...
HZ MEVLANA
Bu Haberi Beğendin Mi?
0 kişiden 0 kişi beğendiSen de yorumunu yaz!
E-posta adresin gizli kalacaktır. Lütfen tüm zorunlu alanları doldurun *Haftanın Özeti
Son dakika haberleri, resimler, videolar ve özel röportajlar