
KESK BORDRO YAKARAK ZAM İSTEDİ
KESK Şubeler Platformu, emekli ve memur aylığı zammına tepki göstererek bordro yaktı. ‘Kuru ekmek’ zammını istemiyoruz diyen KESK, yoksulluk sınırı altında olan vatandaşların temel giderlerin hazine tarafından karşılanması gerektiğini belirtti
2020 yılı enflasyon verilerinin TUİK tarafından açıklanmasının ardından memur ve emekli maaşları belli oldu. Pandemi döneminde iyice gerileyen ekonomide maaşlara yapılan zammın yetersiz kaldığını ifade eden emekçiler bir bir açıklama yaptı. İnsan Hakları Parkı’nda açıklama yapan KESK Kocaeli Şubeler Platformu adına yapılan açıklamayı KESK Kocaeli Şubeler Platformu adına BES Şube Başkanı Yeliz Yılmaz Karstarlı okudu. Açıklamaya HDP, EMEP ve Kocaeli Dersimliler Derneği de destek verdi.
‘SAHTE VERİLER AÇLIĞA MAHKUM ETTİ’
Karstarlı, “Her gün gözümüzü iğneden ipliğe gelen zamlarla açıyor, derinleşen kriz ve pandemi nedeniyle nefes almanın bile zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Gericilik, kutuplaşma, kayyum politikaları, OHAL uygulamaları, pandemi, hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik ve daha saymakla bitmeyecek sorunlar yumağı ile kuşatıldık. Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorunlar yumağını büyütüyor. Acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın payına düşüyor. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in perdeleyen rakamlarıyla sahte verilerle açlığa mahkûm edilmek isteniyor” dedi.
‘SARAYA 59 MİLYON TL BÜTÇE!’
Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 32, elektriğe yüzde 31, baklagillere yüzde 60, peynire yüzde 27, yumurtaya yüzde 80, ayçiçek yağına yüzde 50, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yüzde 26 zam yapıldığını hatırlatan Karstarlı, “Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında sıra emekçilere gelince ‘kaynak yok’ diyorlar. Ama 5’li çeteye vergi muafiyetleri ve istisnalar adı altında bütçeden devasa paralar aktarırken kaynak sıkıntısı çekmiyorlar. Varlık affı, prim destekleri vb. adlarla sermayeye kaynak bulmakta zorlanmıyorlar. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek Saray’a günlük 59 Milyon TL bütçe ayırırken işini kaybedene günlük 39 TL’yi reva görüyorlar. İşsizler ordusuna her gün yeni on binler katılırken eş, dost, akrabalarını işe yerleştirmede adeta birbirleriyle yarışıyorlar” dedi.
‘RAKAMLARA TAKLA ATTIRIYORLAR’
TÜİK verilerinin çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirildiğini belirten Karstarlı, “Son olarak birkaç gün önce açıklanan işsizlik verileri de göstermektedir ki TÜİK iktidarın politikalarını aklama ve yaşanan durumu gizleme görevi yapmaktadır. En çok işten atmaların yaşandığı bu dönemde dahi TÜİK’e göre işsizlik rakamlarında düşüş yaşanarak 12.7’ye gerilemiştir! Ancak Ali Cengiz oyunları ile rakamlara takla attırmaya, Saray medyası aracılığıyla gerçek gündemleri unutturmaya, anti demokratik baskı politikalarıyla tepkileri önlemeye çalışsalar da ‘asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam etseler de artık mızrak çuvala sığmıyor” diye konuştu.
‘BIÇAK KEMİĞE DAYANDI’
Karstarlı, “Siyasal iktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren sözde konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları ‘tarihi başarı’ olarak yutturmaya çalışıyorlar. Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler oluyor! Biliyoruz ki artık bıçak kemiğe dayandı. Biliyoruz ki emekçilerin, yoksul halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Biliyoruz ki vatandaşlarımızın bizlere insanca yaşayacak bir maaşı dahi fazla görüp kendilerine en yükseğinden 5 maaş alanlara, bizlere kuru ekmek almaya yetecek yüzde 3, kendilerine 3 asgari ücret tutarında artış yapanlara tahammülü kalmadı” dedi.
‘FEDAKARLIK YAPACAK HALİMİZ KALMADI’
Adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakârlık yapacak hali kalmadı. Sendikalı, sendikasız, KESK üyesi olsun ya da olmasın, tüm kamu emekçileri adına çağrıda bulunuyor, kamu emekçilerini hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı aşağıdaki asgari taleplerimiz etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
‘TEMEL GİDERLERİ HAZİNE KARŞILASIN’
Toplu sözleşmenin yenilenmesi gerektiğini de belirten Karstarlı, “Yeni toplu sözleşme yapılıncaya dek yaşanan gerçek enflasyon, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak ek zam yapılmalıdır. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Birinci vergi dilimi yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir. Emekçilerin temel giderleri ödediği vergiler, gelir vergisi matrahından mahsup edilmeli, yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin temel giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkana kadar Hazineden karşılanmalıdır. Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır” dedi.
0 YORUM