Kaymakam Olamassın Demedim, Adam Olamassın Dedim...

Bir babanın oğluna verdiği hayat dersini anlatan ‘Kaymakam olamazsın demedim ,adam olamazsın dedim” hikayesini  bilmeyenimiz yoktur. 

Vakti zamanında bir adam, oğlundan çok çekmiştir. Oğlu, adamı canından bezdirmiş ve babası en sonunda oğluna “senden adam olmaz” demiş. Oğlu da bu söze epey içerlenmiş. Okumuş, daha sonra kaymakam olmuş. 

Bir gün Kaymakam olan oğul babasını çağırması için adamlarına ."Filanca köyde filanca evde bir adam var. O adamı buraya getirin” diye bir emir vermiş. 

Kaymakamın emriyle adamları da harekete geçmiş ve denilen yerde denilen evdeki adamı bulmuş ve kaymakamın huzuruna getirmiş. Yaşlı adam epey bir endişelendikten sonra kaymakamın huzuruna gelmiş.

Kaymakam, babasının karşısına geçmiş ve “Yaa, baba. Sen bana adam olamazsın dedin ama bak okudum kaymakam oldum” demiş. 

Baba, bulunduğu konumdan hiç rahatsızlık duymadan koltuğunda oturan oğluna şöyle demiş:

“Oğlum, ben sana Kaymakam olamazsın demedim ki adam olamazsın dedim. Bak hala adam olamamışsın. Adam olsaydın babanı ayağına çağırmaz, kendin gelirdin.” demiş.

İşte kıssadan hisse diyeceğimiz bu hikayeden alınacak dersler var.

Vali olunur, Kaymakam olunur,Belediye Başkanı olunur ama gönül adamı zor olunur...her baba yiğidin harcı değildir gönül adamı olmak...

Yarın 31 Mart Sandık başına gideceğiz. Vatandaşlık görevimizi yapacağız.5 yıl için yerel idarecilerimizi seçeceğiz. 

Son bir aydır özellikle seçim propaganda döneminin ramazan ayına rastlaması dolayısıyla adaylar  ve partiler kıyasıya bir propaganda yarışına girdiler. Normalde çalmayacakları, gitmeyecekleri kişi ve sivil toplum kuruluşlarına  ziyaretler yaptılar, mevcut başkan olan adaylar ve partileri mitingler,toplantılar,iftarlar, sahur programları düzenlediler..Beytülmalın kesesinden yüzbinlerce lira harcayarak sözde esnaf buluşması, halk buluşması, hemşehri buluşmaları vb. gibi güya sosyal belediyecilik anlamında organizasyonlarda sizin bizim paramızla propaganda yaptılar.

Üstüne üstlük  kimi bazı adaylar dahada ileri giderek cami önlerinde namaz çıkışlarında takke tesbih,tülbent kimisi ramazan kolisi, kimileride lokma döktürüp, pamuk şekeri dağıttı.

Bireysel aile,komşu ve hasta ziyaretleri gibi insanlara dokunarak gönül adamı oldukları imajını vermeye çalıştılar.

 Her seçimden sonra seçilenlerin artık ben parti rozetimi çıkartıyorum seçim bitmiştir sözlerini 1 Nisandan sonra mazbatalar alındıktan sonra sıkça duyacağız.

Muhtemeldir denildiği gibi rozetler çıkarılmayacak, seçilen adayların bir çoğu  partizanca davranışlarına devam edeceklerdir.

Seçimden önce adeta oylarını almak için kapılarını aşındırdıkları vatandaşın,çoğunlukla belediyelere işi düştüğünde selamı bile alınmayacak ,telefonlarına çıkılmayarak muhtemelen randevu bile vermeyeceklerdir.

İstisnalar hariç seçildikten sonra bir daha ki seçime kadar kazanan  adayların bir kısmı   verdikleri sözleri unutup, seçim vaadlerini yerine bile getirmeyeceklerdir.

Bu bir gönül almaca oyunudur yıllardır böyle gelmiş böyle gidiyor.  

Selam olsun seçimi kazandıktan sonra da vatandaşa eşit muamele yapacak  gönül insanı seçilmişlere ...

31 Mart Pazar günü ilimizde ve ülkemizde kavgasız ,gürültüsüz huzur içinde geçecek bir seçim olması dileklerimle ...